24 Kasım 2015 Salı

PORTAKALRENGI.COM DENEYİMLERİM / ANNAGASPI BB CREAM VE INSTITUT ESTHEDERM SPRAY

Herkese selam!

Adını artık birçok yerde duyduğum, ürünleri ile karşılaştığım güzel bir siteden bahsedeceğim bugün sizlere. Sitenin adı www.portakalrengi.com Dermo kozmetik ürünlerden, medikal ürünlere birçok markadan binlerce ürün gamı olan bu sitede aradığınız her şeyi rahatlıkla bulabileceğinizi düşünüyorum. Firma'nın bana denemem için gönderdiği 2 ürüne hemen göz atmak istiyorum.




İlk ürünüm Annagaspi Markasına ait SPF 39 içeren leke gidermeye yardımcı kök hücre kremi diye geçen bb krem. Adı bile mucize gibi :)


 Annagaspi bir kore markası olup, diğer kore markalarından farkı renkli kozmetik ürünleri ile de cildi yenilemeyi, leke gidermeyi, ve hücre yenilemesini vadediyor. Bendeki ürün 15 ml lik deneme boyu. Ürün geldiğinden beri neredeyse her gün kullanıyorum zaten paketi yarıladım diyebilirim. Yapısı oldukça katı bir krem kıvamında, günlük olarak yetecek bir kapatıcılıkta ve ben gibi kuru ciltlerin bayılacağı tam bir nem deposu. Kremi cildime uyguladıktan sonra verdiği ışıltı, nem, sağlıklı görünüm beni ziyadesiyle memnun etti. Cildimde herhangi bir alerjik durum yaratmadı ki cildi oldukça hassastır. Ürünü tanıtımında yer alan ifadeleri olduğu gibi aktarıyorum size. Ciltte çeşitli sebeplerle oluşan lekeleri ve ton farklarını giderici özellikli bir üründür. Annagaspi BB Leke Gidermeye Yardımcı Kök Hücre Kremi, güneş ışınları dolayısıyla, hormonal değişiklikler ve gebelik dolayısıyla oluşan lekeleri ve ton farklarını hızla ortadan kaldırır. Zannediyorum ki ürünün tam boyunu da alacağım.



Diğer bir ürün ise, Institut Esthederm Cellular Water Spray.



Bu ürün ise, cilt yenileyici hücresel su diye geçiyor. Ve o bildiğimiz kullandığımız thermal suların bir iki tık üstünde bir ürün diyebilirim. Ürünü yaklaşık 2 haftadır makyaj altına ve makyajımı temizledikten sonra temiz cildime uyguluyorum aldığım etki oldukça güzel. Nemli, aydınlık ve sağlıklı gözüken bir cilt. Bendeki yine denem için gönderilen 35 ml lik bir ambalaj ama 2 haftadır kullanmama rağmen hala yarısında bile gelmedi ürün. Bu ürün için de yine ürünü açıklamasında
Cellular Water (hücresel su), cildin enerji dengesini destekler. Cildin ferahlık, ışıltı ve canlılığını geri kazanmasına yardımcı olur. Esthederm bakım ürünlerinin etkinliğini arttırır.
Cilt yenilenir, canlılığını geri kazanır, ışıltılı ve sağlıklı bir görünüm alır, böylece uygun cilt bakımına hazır hale gelir. ifadesi yer almaktadır.


Benim siteyi inceleyip, ürünleri detaylı bir şekilde araştırmam sonucu en çok denemek istediğim ve ilerleyen günlerde siparişini vereceğim bir maskesi var ki bence herkesin sahip olmak isteyeceği bir ürün. Bilmiyorum daha önce duydunuz mu PCO diye bir markaya ait koyun plesentasından yapılan cilt yenileyici ve cilde ekstra nem veren maskeler.


Söz konusu maskelere yukarıdaki sayfadan ve şuradaki linkten ulaşabilirsiniz. Bu mucize maske için,
Cildinizdeki yağlanmaya sebep veren ciltte oluşan parlak görüntünün azaltılmasına faydalı olan PCO Sheep Placenta Whitening Mask Koyun Plesanta Maskesi günlük cilt bakımının son derece önemli bir parçasıdır.
İçinde bulundurduğu bitkisel karışımları ile tıkanmış bulunan gözeneklerin iyi şekilde temizlenmesine aynı zamanda arınmasına yardımcı olan bu ürün cildinizi hiçbir şekilde kurutmadan gözenekleri temizlemenizde etkilidir. Pco sheep placenta whitening mask koyun pesanta maskesi  içinde  bulundurduğu karışımları cildi aydınlatır ve son derece ferahlatır. ifadelerine yer verilmiş ve denemek için sabırsızlandığımı söylemek istiyorum.



Evet benim www.portakalrengi.com ile tanışma hikayem bu şekilde idi. Günümüzün  yoğun çalışma temposunda alışverişimizin büyük bir çoğunluğunu internet üzerinden yapan biz tüketiciler için de firmanın  gönderim hızı, nezaketi ve ürünler hakkındaki bilgili personeli eminim ki birçoğumuz için olmazsa olmaz şartlardan birkaçıdır.

Ayrıca bu güzel firmanın bir de blog sayfası var, benim gibi blog yazmayı ve blog okumayı sevenler için oldukça bilgilendirici içeriklerden oluşan her kategoride makaleler yazılan severek takip ettiğim bir sayfa oldu şimdiden. Sizlere de gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. http://blog.portakalrengi.com/

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler,
NKA

13 Kasım 2015 Cuma

CEMRE ÇAY AĞACI YAĞI

Herkese selam!

Bugün sayfamda benim küçük mucize diye tanımladığım, her kadının çekmecesinde mutlaka olması gereken organik, zararsız, faydası saymakla bitmeyen bir üründen bahsedeceğim. Başlıktan da anlaşılacağı üzere çay ağacı yağı.


Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu yağ ve bunun gibi birçoğunun piyasada olabildiğince çok alternatifi var. Marka olarak, yoğunluk olarak, fiyat bakımından vs. çeşit çok. Ancak bu yağdan maksimum fayda sağlamak istiyorsanız mutlaka seyreltilmemiş üzerinde %100 çay ağacı yazan ürünleri tercih etmelisiniz. Öbür türlü ya çok seyreltilmiş oluyor yani kıvamı azaltılıyor, sulandırılıyor ve böylece sağlayacağı etki azalıyor e tabi buna bağlı olarak da fiyatı düşüyor. Benim tercih ettiğim marka bazı aktarlarda satılan CEMRE markasının yağı. Bu markaya oldum olası çok güvenmişimdir çünkü alıp kullandığım her üründe beklenilen faydayı gördüm. Ürün %100 çay ağacı yağı yani hiç seyreltilmemiş, 15ml lik bir cam şişede, kapağını açınca şişenin ağzında ürünün fazla gelmemesi için tıpa bulunmakta,  fiyatı da 45-50TL civarında. Bu kadar ek bilgiden sonra bu yağı ne için kullandığımıza gelelim artık.


Ben bu ürünü geçtiğimiz ilk bahardan beri kullanıyorum, bir tavsiye üzerine cildimde sorun yaşadığım zamanlar da almıştım. Yüzümde sivilceden küçük isilikten büyük ve geçmek bilmeyen bir sorun oluştu ki bu yaklaşık 8 ay kadar sürdü. İşte bu dönemin sonlarına doğru tanıştığım bir üründür bu küçük mucize. Antiseptik özelliği sayesinde cildinize uyguladığınız zaman ciltteki mikrobu, bakteriyi yok ediyor. Lokal sivilceler üzerine de uyguladığınız zaman sivilcenin yayılmadan dağılmadan kuruyup gitmesini sağlıyor. sivilce dışında daha birçok şifası olan bu yağ benim cildimdeki o sivilcemsi şeyleri resmen kuruttu. İçeriğindeki yoğun mentol kokusu ürünü uygularken ağır gelebilir özellikle koku hassasiyeti olanlar için ancak dayanılmayacak bir koku değil.  Dudak kenarı ve göz çevresine getirmemeye özen göstererek, parmaklarıma bir miktar ürün alıp önce ellerimle ürünü ısıtıp daha sonra cildime tampon hareketlerle uyguluyorum. Bir nevi nemlendiriciden önce serum gibi bu ürünü uyguluyorum, emildikten sonra nemlendiricime geçiyorum.

Cildim sorunluyken her gece uyguluyordum, şu an 3 günde bir yukarda bahsettiğim şekilde uyguluyorum. aşağıya cildimin o dönemlerdeki halini ve şuan ki halini ekleyeceğim, belki de ne demek istediğimi daha net anlayacaksınızdır. Yalnız bir konuya değinmek isterim ki bu yağ alternatif bir üründür ve ilaç değildir. Cildinde ciddi bir sivilce problemi olanlar önce dermatoloğa başvurmalıdır.





Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle,

Sevgiler...
NKA

10 Kasım 2015 Salı

BENEFIT ROCKATEUR ALLIK

Merhaba herkese !

Yaklaşık 1 yıldır severek kullandığım Benefit markasına ait, birçok kişi tarafından sevilerek kullanılan Rockateur allığı yorumlamak istiyorum bugün.


Öncelikle belirtmeliyim ki ben bu allığı geçen kış yurtdışından ürün getirip satan bir instagram hesabından almıştım, bu sebepten allığın içinden çıkan fırça maalesef yok, gümrüğe takılıyormuş o yüzden almak zorunda kalıyorlarmış vs.. !!


1 tane allık seçme şansım olsaydı şayet, bu kesin Rockateur olurdu. Çünkü her makyaja her tene yakışacak inanılmaz joker bir renk. Rengi pembe ve kahve içerikli ışıltılı bir gül kurusu rengi, içeriğinde incecik varla yok arasında ışıltılar barındırıyor ki o da allığa muazzam bir hava katıyor. Fırçaya ne kadar ürün alırsanız alın yüzünüzü boya kutusuna düşmüş gibi boyamıyor asla. En güzel sonucu RT allık fırçası ile alıyorum.



Yapısı yumuşacık, pigmenti kararında, tozutmayan, hafif kremsi gibi duran bir yapıda. Ürünün kapağını ilk açtığınızda ürün üzerinde kabartmalı bir Rock yazısı karşılıyor sizi, ancak birkaç kullanımdan sonra bu yazı kayboluyor. Benefit'den sahip olduğum tek allık, bilmiyorum diğerlerinin yapısı da mı böyle ama bu allık benim sürekli elimin gittiği kadrolu favorilerimden.


Tıpkı The Balm ürünleri gibi Benefitin de allıkları karton ve çok keyifli ambalajlara sahip. Kapağında gayet iş görür bir aynası var, kutuyu açınca fırçanın yerleştirildiği sert bir ambalaj daha var ki bu da ürüne zarar gelmesini engelliyor.


Kısaca, yapısı, rengi, ambalajı, pigmenti harika olan bu allığın henüz bir muadilini de rastlamadım. Tek olumsuz yanı herkes için ulaşılması mümkün olmayan fiyatı. Keşke biraz daha uygun fiyata satılsa. Ama tıpkı benim yaptığım gibi siz de yurtdışından getirtebilirsiniz, ya da ürün getirip satan instagram kullanıcılarından satın alabilirsiniz. Yaklaşık 20-30 lira daha ucuza almış oluyorsunuz.
İmkanınız elverdiği sürece bence her bayanın makyaj masasında bulunması gereken bir renk. Her makyajla yakışıyor, her tende farklı duruyor. Yani benim favori allığım Rockateur, peki ya sizin hangisi..?

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.


Sevgiler!
NKA

6 Kasım 2015 Cuma

SUPERDRUG THE LITTLE LIP TIN

Merhabalar,

Havaların soğumasıyla beraber vücudumuzun, cildimizin özelliklede dudaklarımızın nem ihtiyacı daha da artmakta. Bu sebepten yazın kullandığımız hafif yapılı nemlendiricilerimizi rafa kaldırıp, yerine yoğun nem veren ürünlerimizi tuvalet masalarımıza dizme vakti geldi :) Konu nem olunca, bugünün konuğu da Watsons Mağazalarında satılan Superdrug marka lip balmlar !


Superdrug marka lip balmların zannediyorum birkaç çeşidi var Watsons Mağazalarında,  ben de de 2 çeşidi bulunmakta. Nelermiş bunlar gelin birlikte inceleyelim :)

 * The Little Moisturising Blue Tin: Tam bir dudak dostu olan bu balm, yoğun kıvamı ile vazelini andırıyor. Oldukça yoğun nem veriyor, çatlayan, kuruyan dudaklar için birebir. Gece yatarken sürdüğünüzde sabah yumuşacık neme doymuş dudaklarla uyanıyorsunuz.



 * The Little Soothing Green Tin: Aloe veralı olan bu balm ise, kurumuş, çatlamış dudakları iyileştirip pürüzsüzleştirmeyi vadediyor. bunun sürümü biraz daha yumuşak ama bu da vazelini andıran bir yapıda. 



Benim gibi lip balmsız yaşayamayan bir insan için bu iki ürün kurtarıcı niteliğinde oldu. Sabahları makyaj yapmadan önce dudaklarımı bunlarla nemlendiriyorum, daha sonra makyajım bittikten sonra fazlasını alıp rujumu ya da dudak kalemimi uyguladığımda da en mat rujum bile dudaklarımı kurutmuyor. Gün için de kullanımını hijyenik bulmadığımdan sadece geceleri ve sabah makyaj öncesi kullanmayı seviyorum.


Uygun fiyatları, 20 gr lık sevimli ambalajları ile her birinin farklı bir görevi olan bu lip balmlardan Watsons Mağazalarından mutlaka edinmelisiniz. Üstelik hayvanlar üzerinde deney yapmayan tam bir hayvan dostu marka oluşu da gözümden kaçmadı değil :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.


Sevgiler,


NKA

5 Kasım 2015 Perşembe

BİTENLER #10

Merhabalar,

Bitenler serimin #10. su olan Ekim ayı biten ürünlerimi kısaca anlatmak istiyorum. Tüm ürünlerin toplu fotoğrafı aşağıdaki gibi.


İlk grup saç bakım ürünlerinden oluşmakta.


1. Urban Natural's Keratinli Saç Bakım Maskesi: Bu kaçıncı kutu bilmiyorum. Oldukça memnun olduğum bir ürün. Genellikle saç kremi gibi uygulamayı seviyorum. Şu ara değişiklik yaptım başka bir markaya yöneldim ama tekrar alınacak ürünler arasında.

2. Amore Pro Argan Yağlı ve Keratinli Saç Açıcı Sprey: Kuaför malzemeleri satan bir mağazadan almıştım bu ürünü. Çift fazlı bir ürün, kullanmadan önce çalkalayıp daha sonra ıslak/kuru saça sıkarak saçların kolay taranmasını sağlayan, bunun yanı sıra içeriğindeki keratin ve argan yağı ile saça bakım yaptığını vadeden bir ürün. Memnundum, ama aynısını tekrar bulamayabilirim bu yüzden farklı bir markaya yöneleceğim galiba.

3. Dove Hair Therapy Saç Şampuanı: Kremi ve saç şekillendirme kremi ile birlikte aldığım bir üründü. Kremi hala bitmedi. Fena değildi, şuan yenisini almadım ama belki daha sonra tekrar kullanabilirim.

4. Gliss Saç Bakım Kremi: Klasik bir saç kremi işte. Tekrar alırım diyebileceğim bir statüde değil.

5. Pantene Argan Yağlı Kuru Yağ: Bitenler yazılarımı takip edenler bilir benim daimi favorim, Loreal Elseve markasına ait kuru yağ idi, ancak arada böyle değişiklikler yapmayı seviyorum saçım ürüne alışmasın diye. Bu da güzel bir ürün ama benim için Elseve değil tabi :)

İkinci grup kişisel bakım ürünlerinden oluşuyor.


1. BeverlynHills Formula Siyah Diş Macunu: Bu macunu kesinlikle al-ma-yın!. Hiç ama hiç etkili değil, dişleri beyazlattığını iddia etse de bence öyle bir etkisi yok üstüne bir de mevcut beyazlığını da azalttı. Gratislerde satılıyor, merakıma yenik düşüp almıştım, ama bitirdim atmadım da. Tekrar asla almam.

2. Bioderma Sebium Temizleme Jeli: Yağlı ve akneli ciltler için uygun bir temizleme jeli, ancak son 1 yıldır cildimle yaşadığım gel gitler nedeniyle bu jeli fırça temizlemek maksatlı kullandım ve bitirdim. Yaklaşık 2 yıl boyunca bu jeli severek kullanmıştım ama artık, cildimi inanılmaz geriyor, sabun gibi kurutuyor. Yağlı ciltler sevebilir. Ama ben tekrar almayacağım.

3. Neutrogena Göz Makyaj Temizleyici: Daimi favorim, her ay mutlaka bitenler yazısında yerini alır. gözüm kapalı tavsiye ederim.

4. Garnier Makyaj Temizleme Suyu: Makyajımın kabasını almak için kullandığım bir ürün. Şuan küçük boyunu aldım ve daha ergonomik geldiğinden artık bu boyu almayacağım. Kullan kullan bitmiyor çünkü. İşini güzel yapıyor.

5. Garnier Makyaj Temizleme Sütü: Alıp banyo dolabına saklamışım, orda da tarihi geçmiş maalesef çöpe gitti.

6. Avon Simply Deliciate Temizleyici: Çok gereksiz bir ürün ne zaman niye aldım bilmiyorum. Kullanılmadı ve çöpe gidenlerden. Bence bu tarz ürünleri kullanmayın oldukça zararlı diyor jinekologlar.

3. ve son grup kozmetik ürünlerinden oluşuyor.


1. Real Techniques Makyaj Süngeri: 1 yıldır benimleydi. Diğer süngerlerimle dönüşümlü olarak hakkını vere vere kullandım. Artık elimde parçalanmaya başladı ve vedalaştık. Oldukça güzel bir sünger tekrara alacağım.

2. NK Oje Kurutucu: Bu üründe yine daimi favorilerimden. Bu ürün olmadan oje sürmem asla. NK oje kurutucusundan daha hızlı kurutan bir oje kurutucu şimdiye kadar ne duydum ne de kullandım. bitmeden yenisi alınıyor.

3. Cecile Oje: Bu kırmızıyı hiç sevmiyorum. Ten rengime yakışmayan turuncuya kaçan bir kırmızı, zaten iyice sakızlanmıştı, attım gitti.

4. Neutrogena Kış Aşkı El Kremi: Bu markanın kremleri harika. Bu da onlardan biri. Tekrar alınabilecek bir ürün.

5. Madam Coco Amber Özlü El Kremi: Sırf kokusu için bile alınabilecek bir krem. Öyle çok beklentiniz olmasın ama çantada taşımak için kibar bir ürün. Üstelik fiyatı 2,5 TL gibi bişeydi.

6. Mac Fix Plus: Güzel bir ürün, ne için olduğunu anlatmıcam uzun uzun hepiniz biliyorsunuz zaten. Henüz yenisini almadım ama yine bu boyu alacağım, daha pratik oluyor.

7. Watsons Side Sealed Pamuk: Bu pamuğu öyle bir anlattı ki bazı blogger arkadaşlar dayanamayıp gidip aldım. Oldukça abartılmış şişirilmiş bir ürün. Minicik ve çok yumuşak olduğu için 1 tanesi 1 göz makyajını çıkarmaya yetmiyor hemen eriyor. bu yüzden de oldukça bereketsiz. Bir daha asla almam, benri kare pamuklarla yola devam.

8. Benri Islak Mendil (Beyaz Sabun Kokulu): Makyaj sonrası elime bulaşanları vs silmek için kullandığım bir mendil. Oldukça güzel, fiyatı da çok uygun, her zaman alırım.

9. Watsons Yaseminli Islak Mendil: Çanta da taşımak için kullandığım bu mendilleri çok seviyorum. Kokusu çok kalıcı çok güzel. Yolum düştükçe Watsons'a alınacak bir ürün.

10. Benri Kare Pamuk: Daimi favorilerimden, bir daha başka pamuklarla aldatmıcam seni söz :(

12. Rimmel London Asansörlü Dudak Kalemi 063 Eastend Snob: Asansörlü olmasından dolayı, çabucak kırılıp ziyan olan bir ürün olmasına karşı, yapısı, rengi, sürümü bir harika. Bu rengi bulamadım ama bulduğum yerde 2-3 tane alacağım. Çünkü hemen bitiyor. dudakları dolgun gösteriyor sadece ruj olarak kullanmayı çok sevdim.

Ekim ayı içerisinde bitirdiğim/çöpe yolladığım ürünler bu şekilde idi.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler,


NKA

3 Kasım 2015 Salı

BOBBI BROWN JEL EYELINER - 01 BLACK INK

Herkese merhaba,

Her ne kadar eyeliner insanı olmasam da elimde oldukça fazla eyeliner var. En çok sahip olduğum eyeliner formu jel liner lar. Sürümleri çok rahat, kolay, hata yapma oranı daha az, azdan çoka doğru yoğunlaştırıp kısaca kontrolün bende olduğu bir uygulama oluyor. Bugün bahsedeceğim jel liner ise, Bobbi Brown markasına ait 01 Black Ink adlı eyeliner.



Ben bu ürünü alalı neredeyse 1,5 yıl oldu ancak kullanmaya 2 ay önce başladım. Kofre halinde satılan bir göz makyaj setinin içinde çıkmıştı. 3 gr lık cam bir kavanoz ambalaja sahip. Rengi kömür gibi diyemeyeceğim ama yoğunlaştırarak uygulama yaptığınızda oldukça tatmin edici bir renk veriyor. Yapısı ise, Bobbi Brown markasının long wear serisinden bir ürün olduğu için, yeterince kalıcı buna rağmen de makyajı temizlerken de sizi yormadan çıkması bence bu eye liner ı farklı yapıyor diğerlerinden. Bu markanın smokey eye kalemlerini de kullanıyorum onlarda yine long wear serisinden, dolayısıyla oldukça başarılı bulduğum bir seri. 



Sürümü oldukça pratik, pigmentli, yumuşacık bir yapısı var. Sürerken yağ gibi kayıyor gözlerinizde. Hemende sabitleniyor. Özellikle waterline ve tightline dediğimiz göz içlerime siyah kalem uygulamak istediğim günlerde bu liner ile üstünden geçtiğimde göz içimdeki siyahlık ben makyajımı temizleyinceye kadar yerinden oynamıyor.

Şayet uzun ömürlü olmasını istiyorsanız bu ve bu tarz yapıdaki ürünlerin, kullanım sırasında mutlaka kapağını kapalı tutmalısınız ya da kavanozu başaşağı çevirerek ürünün hava ile temasını kesmelisiniz.


Yukarıda da bahsettiğim üzere bir çok markaya ait jel liner kullanıyorum,bana göre en kalıcısı, sürümü en kolay olanı, tek katta bile oldukça güzel renk vereni bu ürün oldu. Yok mu hiç olumsuz özelliği derseniz sadece fiyatı diyebilirim. 85,00 TL eyeliner için oldukça fazla bir tutar evet, tabi tercih meselesi. Meraklıları için ürün online sitede satışta ve şuraya tıklayarak inceleyebilirsiniz. 

Sizin severek kullandığınız eyeliner larınız neler...?

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

Sevgiler,
NKA


2 Kasım 2015 Pazartesi

NARS HOT SAND ILLUMINATOR

Merhaba herkese,
Bugün beni çok heyecanlandıran bir üründen bahsedeceğim. Geçtiğimiz yaza damgasını vuran strobing trendi ile aydınlatıcılar hayatımızda daha da bir önem kazandılar ki bu trendi en çok sevenlerden biri de benim :) çünkü aydınlık ve ıslak görünümlü cilde bayılıyorum. Ha bu arada bilmeyenleriniz için strobing, yüzümüzü kontur pudrası olmadan sadece aydınlatıcı ile boyutlandırmak. Yani yüzümüzdeki yüksek yerleri ( elmacık kemikleri, kaş üstü, alın kemiği, çene, burun ucu  ve dudağımızdaki dudak kalbi dediğimiz noktayı) aydınlatıcı ile ortaya çıkarmak.  



Bu ürünü www.makyajtrendi.com sitesinden geçtiğimiz ilk baharda 95,00 TL ye satın almıştım. Ben de aynı seriden bir de copacanna adlı aydınlatıcı da var, onun da yazısı için buraya tıklayabilirsiniz. Hot Sand rengi copacanna nın aksine oldukça doğal duran, ürünü fazla sürseniz bile sizi disko topu gibi parlatmayan oldukça hafif bir aydınlatıcı. Zaten bu özelliği yüzünden bu aydınlatıcıyı aldım. Piyasadaki bir çok toz ya da likit formdaki aydınlatıcıların ortak dezavantajı, ürünü çok dikkatli, kontrollü ve azar azar uygulamak gerektiği. Bu üründe öyle bir sıkıntı yok, en olumlu özelliği bu bana göre. 


İçeriğinde ben buradayım diye parlayan simler yok, ürün parlak bir krem kıvamında. İçeriğindeki ışıltı öyle güzel ayarlanmış ki, fondoten öncesinde baz gibi uygulanabiliyor, hiç makyaj yapmadığınızda sadece bu ürünle cildinize ışıltı katabilirsiniz, ya da fondotenden sonra aydınlatmak istediğiniz bölgelere uygulayabilirsiniz. Rengi tam bir yaz rengi oldu benim için. Somonumsu ama bronzlukta içeren bir renk.Yazın brozlaştığımda kullanmayı çok sevdim, ama bu mevsimde de özellikle mevsim geçişlerinden dolayı çok kuruyan cildime fondoten öncesi baz olarak uygulamayı çok seviyorum.

Ürün 30 ml ve tavsiye edilen kullanım ömrü 1 yıl. Dolayısıyla bu aydınlatıcıyı ilk bahara kadar bitirme hedeflerim var, başarabilirsem :)

Uygulama hakkında da söyleyeceğim şu ki, en iyi en doğal uygulamayı nemli bir makyaj süngeri ile elde ettim, yani farklı heyecan aramadım ve hep bu şekilde devam ediyorum. Ürünün swatchları ise aşağıdaki gibi.





Benim için toz aydınlatıcıları rafa kaldırtan, koleksiyonumun en özel parçalarından biri olan Hot Sand aydınlatıcı hakkındaki yorumlarım bu şekilde idi. 

Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle...

Sevgiler,
NKA